*Bu metin yazarımızın izniyle sosyal medya notlarından alınmıştır. . .
Ajda Pekkan, müzikle başlamıştı sanat hayatına. Aslında ilkin Erdem Buri‘ye müracaat etmişti, ama o dönem Tülay German‘a yoğunlaşmış Buri’den red cevabı almıştı. Önceleri İlham Gencer‘in ünlü Çatı’sında şov orkestrasının solistiydi (bir ara da Emel Sayın ve Gülsüm Kamu‘yla dönüşümlü çalışmıştı). Ajda 1963’de Ses mecmuası artist müsabakası’nda Ediz Hun‘la birlikte birinci oldu (Hülya Koçyiğit de Ajda’nın ardından kadınlarda ikinci olmuştu). Şıpsevdi‘de devrin Kral’ı Ayhan Işık‘la ilk defa geçti kamera karşısına. Birkaç başrol oynadı ama tutmadı.
Belgin Doruk, Türkan Şoray, Fatma Girik, Filiz Akın, Hülya Koçyiğit gibi dönemin yıldızlarının altında “ikinci” oynamaya tenzil-i rütbe etti. Ama Yeşilçam’ın ilk komedyen yıldızı Öztürk Serengil‘in partneri olarak tanındı (Tıpkı Serengi gibi önceleri filmlerin “kötü adamı”nı oynayan Sadri Alışık ondan bir sene sonra komedyen yıldız olmuştu. Feridun Karakaya ve Suphi Kaner‘in direkten dönmüş, Yeşilçam’ın ilk komedyen yıldızlığı Serengil’e nasip olmuştu.)
Ajda’ya ik plağını da Serengil yaptı, 45’liğin A yüzünde Serengil (Abidik Gubidik), B yüzünde Ajda (Göz Göz Değdi Bana) şarkı söylemişti.
Ajda, Yeşilçam’ı terk edip tekrar müziğe dönüp bu defa gazino sahnelerinde şarkıcılığa başladığında, “şarkıcı” olarak pek ciddiye alınmamıştı. Sevinç Tevs bir devdi, Rüçhan Çamay ve Ayten Alpman da yeni başlayan aranjmana yüz vermemişler, caza sadık kalmışlardı. Yeni başlayan Türkçe sözlü alafranganın öne çıkmış kadınları Ayla Dikmen, Tülay German, Gönül Turgut, Ay-Feri ve Zümrüt‘dü.
Gönül Yazar da alafrangada tutulan bir isimdi, peş peşe alafranga 45’likler dolduruyordu. Yazar bir yandan gazinolarda solist altı olarak alaturka okuyor, programı biter bitmez pavyona (o dönem gece kulüplerine pavyon deniyordu) koşup, orada da alafranga okuyordu. Yazar o dönem iki cami, daha doğrusu üç
cami arasında binamaz misaliydi, dekolte pozlar veriyor, mecmualara sık sık kapak oluyordu. Meşhurdu ama “as” olamıyordu, pavyonlarda alafrangacı olarak tutulmuştu ama gözü gazinolarda ve “as”lıktaydı. Yeşilçam’a asılıyor, bazen başrol, bazen ikinci rol oynuyor ama bir türlü film yıldızı olamıyor, aktör
olarak ciddiye alınmıyordu. O da Ajda gibi, en fazla Serengil’in partneri olarak iş yapıyordu Yeşilçam’da.
Ajda Yeşilçam’da “yıldız” olamamıştı ama “meşhur” olmuştu. O da Yazar gibi dekolte pozlarıyla pazar mecmualarına sık sık kapak oluyordu. Yazar bazı röportajlarında Ajda’nın sahnede onu taklit ettiğini, bazılarında da Ajda’ya sahneyi kendisinin öğrettiğini söylemişti.

Ajda’nın ilk gazino ilanlarında isminin üzerinde “film yıldızı” yazılıyordu. 1968’de Apollonia (Yunanistan) Şarkı Festivali’nde, Şerif Yüzbaşıoğlu bestesi Özleyiş‘le dördüncü olması şarkıcı olarak rüştünü de ispatlamasını sağlamıştı. Ertesi sene Apollonia’da tekrar bir Yüzbaşıoğlu bestesiyle, tekrar dördüncü oldu. Gerçi şarkıları Adamo Türkçesiyle aksanlı okuması geyik konusu da oluyordu ama artık bir “yıldız şarkıcı”, alafranganın kadınlarda bir numarasıydı.
Ajda’nın yıldızlığı yetmişli yıllarda “Süperstar”lığa metamorfoz etti. Ötesini herkes biliyor… Ajda, Türkiye’de hayattaki tüm kuşaklara temas etmiş bir rekortmen, hatta popüler müzikte “yıldız şarkıcı” hüviyetinin ömrüyle bir dünya rekortmeni.
Yorum Gönder