VE ALTI ADET İNCİSİ
Fransızların yüz akı yönetmenlerinden Breillat’in ilk uzun metrajı, bizde İlk Sevişme adıyla bilinen film oldukça başarılı bir çalışma.
Breillat 13 Temmuz 1948 Bressuire, Deux-sevres doğumlu. Ayrıca iyi de bir romancı. İlk yapıtını (L’Homme Facile) yazdığında henüz 17 yaşındaymıs. Bertolucci’nin Paris’te Son Tango‘sunda rol almışlığı bile var.
Breillat bu ilk filmini kendi yazdığı bir romandan uyarlamış. Olaylar 1963 senesinde geçiyor. Alice öykünün kahramanı. Yeni yetme bir genç kız. Yatılı okulundan yaz tatilini geçirmek için anababasının kırsal yöredeki çiftlik evine geliyor filmin başında. Ama anababasının yaşantısı da, ev
de ona son derece sıkıcı görünüyor. çevresinde gördüğü her şeye yadırgı gözlerle bakarak, bu mutlu aile yutturmacısı içinde bisikletiyle baş başa kalıyor Böylece Alice bu sıkıntıyı, içinde yeşeren cinsellik duygularıyla aşmaya çalışıyor. Babasının kereste fabrikasında çalışan Jim ile fingirdiyor, cinsel oyunlara yoğunlaşıyor.

İlk Sevişme çok tatlı bir film, 14 yaşındaki Alice’i canlandıran Charlotte Alexandra çekim sırasında 20 yaşındaymış! Film 1975’te çekilmesine karşın yapımci şirket iflas etiği için 1999 senesine kadar gösterime girmemiş. Ayrıca Charlotte’un cinsel organını ve memelerini sergilediği sahneler nedeniyle bayağı olumsuz eleştiriler almış (kör olsun o kem gözler!).
İlk Sevişme’nin IMDB notu 5.3. (Hadi ordan!)

TAPAGE NOCTURNE, 1979
Yapıtlarında cinselliğe odaklandığı, kadınların yaşadığı sorunları ele aldığı, erkekler dünyasının maskaralıklarıyla dalga geçip, onları aşağıladığı için “ciddi eleştirmen” ve ‘’ahlaksız ahlak savuncuları’’ tarafından bol bol fırçalanan, “porno yönetmeni” yaftasıyla çamur atılan Fransızların yürekli ve yetenekli sinemacısı Breillat’dan gelen ikinci uzun metraj da aynen ilki gibi meydan okuyan, kışkırtıcı ve cesur bir çalışma. Senaryo Breillat’ya ait.
Hikayenin kahramanı Solange bir sinema yönetmeni. Solange evli ve çocuk sahibi. Ancak cinselliğe takıntılı biri. Kocasını da seviyor belki, hatta arzuluyor ancak kendisini farklı erkeklerle doyuma ulaşırken izliyoruz filim boyunca. Özellikle de biseksüel Jim’le (adam da aktör). Tapage Nocturne dilimize “Gece Patırtıları” olarak çevrilebilir herhalde; herhangi bir festival utkusu yok. Oyuncular arasında özellikle başrolü üstlenen Dominique Laffin alkışı hak ediyor. Ancak Laffin’in (3 Haziran 1952- 12 Haziran 1985) gencecik yaşta ölümü epey üzücü.
Gece Patırtıları‘nın IMDB notu ise 5.6 (hadi canım!).
36 FILLETTE, 1988
Catherine ustanın yetmişli yılların sonlarına sıkıştırdığı iki film (Une Vraie Jeune Fille ve Tapage Nocturne) sonrası suskun geçen on seneyi, yapımcıların bu çalışmaları seyirciyle buluşturmadaki basiretsizlikleriyle ilişkilendiriyorum.
Dilimize “36 Beden” şeklinde çevirebileceğimiz film yönetmenin başarılı bir işi; ancak festival başarısı nedense yok. 1988 Locarno’da Altın Leopar’a aday gösterildiyse de neticeye ulaşamamış. Senaryo Breillat’nin aynı isimli romanından beyazperdeye aktarılmış, yönetmen ve Roger Salloch yazmış senaryoyu.

Lili kahramanı hikayenin; 14 yaşında kanı kaynayan bir fıstık kendisi. Ailesiyle birlikte Biarritz’de bir kampta tatilde. Lili fışkıran cinselliğiyle erkekleri etkileme, bir an önce bir yük olarak gördüğü bakireliğinden kurtulma arzusunda. Lili’nin bu bağlamda biraderiyle gittiği bir diskoda tanıştığı yaşlı bir kazanovayla giriştiği serüveni izlemek oldukça eğlenceli. Çünkü herif Albert Camus türevi, kadını aşağılayan, tatsız tuzsuz, bunalım kusan biri.
Breillat ilk filmindeki izleklere dönüş yapmış (bekaret, yeni yetmelik, ayartma, cinsellik filan), gerçekçi ama yine kışkırtıcı bir çalışma sergilemiş. Oyuncuları Delphine Zentout (4 Ağustos 1974, Lyon) ve Jean-Pierre Léaud’dan (28 Mayıs 1944) da çok iyi yararlanmış.
36 Beden’in IMDB notu 6, iyi mi!
SALE COMME ANGE, 1991
‘’Sansür denen cenabet kurumun müstehcenlik konusuna yaklaşımı şapşalca. Güya bizleri
müstechen diye tanımladıkları şeylerden korumaya soyunuyorlar çünkü. Özgürleşmiş,
bilinçli bir kadını erkeklerin arzu etmemesi ise çok tuhaf bir şey, onlar sadece köle kadınlara mı arzu
duyuyorlar yani? Burada erkeklerin arzu denen kavramı sorgulamaları gerekiyor. Yani kadınlar da
erkekler gibi karşı cinsi neden arzulayamasınlar ki’’ gibi özdeyişleriyle mahallemizde saygı
devşiren Breillat’nın dördüncü filmi Sale Comme Un Ange‘ı dilimize Melek Gibi Kirli diye
çevirebiliriz herhalde.
Senaryo haliyle yönetmene ait ve Breillat’nin gerçekçiliğini ve sivriliğini haşmetli biçimde
sergiliyor. Deblache baş kişilerden biri. Orta yaşlı, ceberrut bir polis. Genç yaşlardan beri tanıdığı
Manoni isimli bir yasadışıyı himayesine almış görüyoruz nedense. Manoni genç yaşlarda kankasıymış çünkü.

Deblache’in meslektaşı, astı Theron başka bir tipi hikayenin. Deblache yardımcısına, Manoni’nin karısı ve oğluna göz kulak olmasını emrediyor. Ama niyeti bozuk bu pislik polisin; Theron’un karısı
Barbara’ya göz koymuş çünkü! Breillat başarılı bir iş çıkarmış,
iki yüzlülükle örtbas edilen, ama her ailede/toplulukta
rastlanan kırmızı noktalı alanlara çevirmiş kamerasını.
Melek Gibi Kirli’nin IMDB notu 5.8 (haydaaaaaa!)!
BREVE TRAVERSÉE, 2001
21.yüzyıla hızlı giren Breillat ustadan 2001 senesinde üretilen ikinci film gavuristanda Brief Crossing, bizim diyarda Gemide Seks başlıklarıyla bilinen çalışma oldu. Breve
Traversée’nin alçak gönüllu festival başarıları mevcut: 2001 Geneva (en iyi aktris, Sarah Pratt), 2002 Luchon, 2001 Venedik (Elvira Notari ödülü).
Senaryo Breillat’nın kaleminden çıkma. yönetmen bu kez iki kişilik bir öyküye yoğunlaşmış. Olan bitenler Fransa-İngiltere arasında işleyen bir feribotta geçiyor. Kahramanlardan Alice bir İngiliz, 35
yaşlarında. Thomas ise 16 yaşlarında tıfıl bir Fransız. Şapşal bir oğlan, güya ilerde estetik cerrah olacak da moruk karılara tadilat yapacak!

Alice tatlılıkla yaklaşıyor oğlana. Kocasını 3 ay önce terk ettiğini söylüyor, adamın kendisini aldattığını anlatıyor. Gecenin ilerleyen saatlerinde ikilinin birbirine yaklaştığını, dahası Alice’in yatak odasında cinsellik yaşadığını izliyoruz. Finalde Thomas sevişmenin gazıyla kızışmış vaziyette dolanırken, Alice’i karşılayan kocası ve çocuğu şaşırtıyor tabii.
Breillat iki tipini de iyi işlemiş, özellikle kadın tipini yalanları, gitgelleri, şefkat ve huysuzluk özellikleriyle yetkince donatmış.
Breve Traversee‘nin IMDB notu 6.8!
SEX IS COMEDY, 2002
Yirmibirinci yüzyıla hızlı giren Breillat’nın A Ma Soeur ve Bréve
Traversée sonrası Sex is Comedy‘i çekmesi hiç beklenmedik
değil; tam tersi. Neden derseniz; filimlerinde cinselliği derinlemesine sergilemeyi amaçlayan, sevişme sahnelerini özenle çeken bir yönetmenin çekimler sırasında oyuncularıyla yaşadığı sorunlar başlı başına bir destanı oluşturacak yoğunlukta olmalı. Sex is Comedy‘i bu bağlamda beyazperdeye
uyarlanmış bir kurmaca belgesel gibi de niteleyebiliriz herhalde.

Senaryo haliyle Breillat’nın elinden çıkma. Filmin festival karnesi çok zayıf: sadece 2002 Cannes’da Cicae ödülüne adaymış ancak neticeye ulaşamamış. Jeanne hikayenin mutlak kahramanı, orta yaşlı bir film yönetmeni. Cinsellik üstüne bir film çekerken izliyoruz kendisini; sahneler Breillat’nin Fat Girl‘ünden alınma. Film içinde filmin birbirlerine aşık iki karakterini (biri İtalyan üniversite öğrencisi, öteki bakire bir genç kız) canlandıran iki oyuncu ise öteki baş kişiler; ancak genç oyuncular
yönetmenin istediği arzu ve coşkuyu sergilemekten uzak gözüküyorlar çekimlerde.
Breillat dürüst bir çalışma koymuş, ancak hikayenin dramatik bir yapıdan yoksun oluşu biraz bayıyor. Breillat oyuncularından da iyi verim almış, özellikle yönetmeni
canlandıran Anne Parillaud (6 Mayıs 1960, Paris) süper.
Sex is Comedy‘nin IMDB notu 5.6!
Yorum Gönder