Göç Teorileri

Kof kayıklarda kaçak göçek pürtelaş,
Seyahat tek yönlü, kırıktı beşik,
Gökyüzünde tuzlu su, bir damla yaş,
Kuru ağızlı bebek okudu bin bela.
Titreşir mazide cilve yapraklı huş ağacı,
Özlemekti kader, yara neşterle açıldı.
Kanayan sızı incecik baş veren bel fıtığı,
Kulağında kuş cıvıltıları, dilinde kuzu kulağı…
Dar odalarda müzik setleri anayurtta,
Evden kaçan ergenler, notayla kucak kucağa,
Gözlerle merhabalaşıp sahilde top oynarlardı,
Sarhoş Belçika danteliydi kumlarda köpük.
Karinada düş saklar, örter çarpık bacakları,
Sıska kollarda yüce damar, kıyı ansıması,
Giden son bulutlar da görülmüştü ancak,
Asıl marifet ölmeden baharı uğurlamaktı.
Kristalli restoranı da gezdi Tuscany’de,
Bulamadı sevgi dilini, paylaşmayı, şefkati,
Son rüyasında sigarayı bırakıp şiire başladı,
Dünya’nın ne kadar ufak olduğunu o gün anladı.