ZeplinArt ile yolculuğa hazır mısınız? Bize Katıl!
Kulüplerimize katılmak ya da bilgi almak için! Tıklayın
Haberler
  • Ana Sayfa
  • Yayınlar
  • Yazılar
    • BEYAZ PERDEDEN
    • DİNLEDİKLERİMİZ
    • DÜŞÜNDÜKLERİMİZ
    • KİTAPLAR
    • KÜLTÜR YOLCULUĞU
    • OKUDUKLARIMIZ
    • YAZI ÇİZİ ÇEVİRİ
  • Etkinliklerimiz
  • Yazarlarımız
  • Dergimiz
    • BASILI ZEPLİNART
    • DİJİTAL ZEPLİNART
  • İletişim
What are you looking for?
Trending Searches: Kitap Dergi vs
Popular categories
Dergiler

Dergiler

1 product
View all categories
MENU
  • Anasayfa
  • Yazılar
    • BEYAZ PERDEDEN
    • DİNLEDİKLERİMİZ
    • DÜŞÜNDÜKLERİMİZ
    • KİTAPLAR
    • KÜLTÜR YOLCULUĞU
    • OKUDUKLARIMIZ
    • YAZI ÇİZİ ÇEVİRİ
  • Shop
  • Dergimiz
    • BASILI ZEPLİNART
    • DİJİTAL ZEPLİNART
  • Etkinliklerimiz
  • Yazarlarımız
  • İletişim
Sign in
Wishlist Please, enable Wishlist.
Facebook Twitter Instagram Google plus
Ana Sayfa Blog BEYAZ PERDEDEN

THE MENU

BEYAZ PERDEDEN

THE MENU

Mart 16, 2025 /Posted byFatma Ece Gödeoglu / 81 / 0

İngiliz yönetmen Mark Mylod‘dan (1965) 2022 yapımı The Menu:

Lilith’in Cennetten Kaçışı ve Altı Günde Yaratılışın Sofrası

“Tanrı, dünyayı altı günde yarattı ve yedinci gün dinlendi.” Bu, yaratılış mitinin en bilindik versiyonlarından biri. Ama bu altı günün düzeni içinde kimin dinlendiği, kimin kuralları belirlediği ve kimin bu düzenin dışında kaldığı sorusu hep biraz bulanık kalmıştır. The Menu, bu kadim anlatıya modern bir masa
kuruyor: Adanın izole edilmiş restoranı, Lilith’in Adem’le olan çatışmasını ve Altı Günde Yaratılış’ın mikrokozmosunu bir araya getiriyor.

İlk bakışta elitist yemek kültürünü, tüketim toplumunu ve sınıfsal ayrımları eleştiren bir kara komedi ve psikolojik gerilim şeklinde nitelenebilecek filmin hikâyesi kısaca şöyle: Genç bir çift olan Margot ve Tyler (Anya Taylor-Joy ve Nicholas Hoult) ünlü bir şefin (Ralph Fiennes) lüks ve izole bir adada sunduğu özel bir akşam yemeğine katılır. Ancak yemek ilerledikçe, şefin seçkin konuklarına yönelik özel ve derin mesajlar
taşıyan, ürkütücü bir planı olduğu ortaya çıkar.

Lilith ve Margot: Düzeni Reddeden Kadınlar
Yaratılışın altı gününde düzen ve hiyerarşi Tanrı’nın elleriyle şekillenirken, Âdem ve Lilith’in hikayesi bu düzenin çatlağını oluşturur. Lilith, Adem’le eşit bir şekilde yaratılmış olmasına rağmen, onun kendisi üzerinde bir otorite kurma girişimine karşı çıkar. Bu itiraz, yalnızca bir bireysel direniş değil, sistemin tüm kurallarını sorgulayan bir eylemdir. Aynı şekilde, Margot da The Menu’de kurallarla dolu bir gastronomik
cennete adım atar; ancak bu cennet, yalnızca itaat edenlerin hayatta kaldığı bir düzenin temsili haline
gelir.

Lilith nasıl Tanrı’nın adını söyleyerek cennetten kaçtıysa, Margot da kendisini yargılayan yemek ritüelinden, sahte estetik kurallardan ve hiyerarşik ilişkilerden sıyrılarak adadan kaçar. Margot’nun şef Slowik’e sunduğu
cheeseburger siparişi, Tanrı’nın karmaşık evrenini basit bir insani ihtiyaçla alt eden bir isyan çağrısı gibidir. Bu sahne, Lilith’in Adem’le olan eşitlik mücadelesinin güncellenmiş bir yorumu olarak okunabilir.

Altı Günlük Yaratılış: Slowik’in Sofrasındaki Düzen
Filmde, şef Slowik’in menüsü, yaratılışın altı günü gibi yapılandırılmıştır: Her yemek, düzenin bir parçasını temsil eder. İlk yemekler, müşterilere görkemli bir cennet vadeder; her şey kusursuz ve ilahi bir kontrol
altındadır. Ancak bu düzenin altında, adeta yaratılış mitinin yedinci gününe ulaşamadan yok olmaya mahkûm bir dünya yatar. Slowik, Tanrı gibi bir otorite figürü olmasına rağmen, yarattığı düzenin çürüklüğünü gizleyemez. Bu çürüklük, sistemin içine yerleştirilen sahte lüksle ve baskıyla kendini ele verir.
Slowik’in menüsündeki her tabak, Altı Günde Yaratılış’ın bir yorumudur: Başlangıçtaki saflık (ışık ve karanlığın ayrılması), doğanın bolluğu (kara, deniz ve bitkilerin yaratılması), ve nihayet insanın kusurlarıyla
sofrayı kirlettiği an (insanın yaratılışı). Slowik, Tanrı’nın yaratıcı gücünü taklit ederken, Margot onun karşısında Lilith’in asi enerjisini taşır: Bu düzenin bir parçası olmayacağını haykırır.

Margot’nun Kaçışı: Yedinci Gün Dinlenmek
Lilith, Adem’in otoritesine boyun eğmeyi reddederek cenneti terk ettiğinde, hikayesi toplumun dışına itilmiş bir figür olarak sona ermez. O, aynı zamanda özgürlüğün ve bağımsızlığın bir sembolüne dönüşür.
Margot’nun kaçışı da tam olarak bu dönüşümün modern bir anlatımıdır.

Adadan kaçışı, yalnızca fiziksel bir kurtuluş değil, aynı zamanda Slowik’in ilahi düzenini reddederek
kendi varoluşunun kontrolünü ele almasıdır. Margot, cennet olarak sunulan bu cehennemden kaçar ve
basit bir cheeseburger eşliğinde yedinci günün dinlenmesini kazanır.

The Menu ve Kaosun Sofrası
The Menu, modern bir Lilith hikayesi olarak okunabilir. Slowik, Altı Günde Yaratılış’ın Tanrısı gibi her şeyin
kontrolünü elinde tutmaya çalışırken, Margot bu düzenin dışına çıkarak varoluşsal bir kaos yaratır. Ancak bu kaos, aynı zamanda özgürlük ve anlam arayışının doğduğu yerdir. Lilith’in Adem’in otoritesini reddetmesi nasıl patriyarkal düzenin sınırlarını sorguluyorsa, Margot da Slowik’in kusursuz menüsünü ve onun etrafında dönen güç dinamiklerini yıkıma uğratır.

Bu bağlamda The Menu, yalnızca bir gastronomik eleştiri ya da sınıfsal çatışmanın bir tezahürü değil, aynı zamanda yaratılışın altı günü ve Lilith’in hikayesi üzerine modern bir felsefi masadır. Yedinci günün huzuru, ancak düzeni sorgulayan ve onun dışına çıkanlar için mümkün hale gelir.

Lilith’in gölgesi hala üzerimizde. Peki, biz hangi masada oturmayı seçiyoruz: Slowik’in altı günlük düzeninde mi, yoksa Lilith’in kaosunda mı?

Tags: Mark Mylod, ral fiennes, The Menu
Share Post
  • Twitter
  • Facebook
  • Pinterest
  • Mail to friend
  • Linkedin
  • Whatsapp
DEVLET ÜZERİNE
İKİBİNLERDE WOODY ALLEN &#8211...

Yazar Hakkında

Yazar Hakkında

Fatma Ece Gödeoglu

Yazarın diğer içerikleri

İlişkili İçerikler

medea 1
BEYAZ PERDEDEN
Devamını Oku

İKİ USTA SİNEMACININ (Pier Paolo Pasolini ve Lars Von Trier) YORUMLARI İLE MEDEA: Bir annenin aşk adına giriştiği şiddetli intikam

Posted byProf. Dr. Selman Vefa Yıldırım0
Yazı ve gösteri dünyasının temellerini oluşturan antik yunan tragedyaları insan doğasının vicdan, aşk, nefret gibi ruhsal öğeleriyle evrensel, zamanın toplumsal özelliklerini vurgulamalarıyla da yerel özellikler... Devamını Oku
Catherine-Breillat
BEYAZ PERDEDEN
Devamını Oku

KADIN YÖNETMENLERİN EN GÖZÜPEK EN CESUR YÜREKLERİNDEN CATHERINE BREILLAT

Posted byUğur Ün0
VE ALTI ADET İNCİSİ Fransızların yüz akı yönetmenlerinden Breillat’in ilk uzun metrajı, bizde İlk Sevişme adıyla bilinen film oldukça başarılı bir çalışma. Breillat 13 Temmuz... Devamını Oku
woody-allen-3
BEYAZ PERDEDEN
Devamını Oku

İKİBİNLERDE WOODY ALLEN – III

Posted byUğur Ün0
Bundan önceki iki yazımda çağdaş sinemanın en verimli yönetmenlerinden biri olan Woody Allen’ın 2000’lerde çekmiş olduğu çok başarılı kara filmleri ve şirin komedilerini tanıtmıştım. Yılın... Devamını Oku
imgwoody-allen2 (1)
BEYAZ PERDEDEN
Devamını Oku

İKİBİNLERDE WOODY ALLEN – II

Posted byUğur Ün0
THE CURSE OF JADE SCORPION, 2001 Festival hanesinde Sitges/Katalon Uluslararası Film Festivali’nden alınmış en iyi film ödülü dışında bir artı göremediğimiz, bizde Akrebin Laneti başlığıyla... Devamını Oku
WoodyAllen
BEYAZ PERDEDEN
Devamını Oku

İKİBİNLERDE WOODY ALLEN – I

Posted byUğur Ün0
2000 sonrası Woody’den, katran lezzetinde,Alf amcaya, görse, hırsından bütüntırnaklarını çatır çatır yedirtecek, altı adetkapkara çalışma. . . MATCH POINT, 2005Bizdeki adıyla Maç Sayısı hiç kuşkusuz... Devamını Oku

Yorum Gönder Yanıtı iptal et

Mail Adresiniz Gereklidir

Kategoriler

  • BEYAZ PERDEDEN
  • DİNLEDİKLERİMİZ
  • DÜŞÜNCELER
  • ETKİNLİKLER
  • KİTAPLAR
  • KÜLTÜR YOLCULUĞU
  • OKUDUKÇA
  • TÜM KATEGORİLER
  • YAZI ÇİZİ ÇEVİRİ
Recent Popular

HALKIN İÇİNDE

Nisan 27, 2025 0

BADEM

Nisan 24, 2025 0

Sokak Sokak Eski İzmir

Nisan 20, 2025 0

Erotik Sermaye: Kadınların Gizli Gücü mü, Yeni ...

Nisan 13, 2025 0

Rembrandt ve “Gece Nöbeti”, bir Peter Greenaway ...

Ocak 8, 2024 4

Tennessee Williams, Follies of God ve “Post ...

Mart 19, 2024 2

Eski Anadolu Tarihine Yolculuk

Ocak 7, 2024 2

Aki Kaurismaki – Doksanlı Yıllar

Şubat 19, 2024 2

Etiketler

14 şubat aki kaurismaki american literature anything else Ayala Malach Pines aşk Aşk ve Kıskançlık beyazperde bourdieu cassandra's dream catherine breillat cinema devlet üzerine edebiyat feminist cinema fransız sineması french cinema gerilim grangé hikâye hollywood endng jean renoir kısa öykü latin amerika mariana enriques Mark Mylod mitoloji müzik pierre bourdieu polisiye ral fiennes Relax saul bellıow scarlett johansson seize the day sinema small time crooks story The Menu white whale woody allen woody allen movies woody allen sineması öykü şiir

Site İçi Arama

BAĞIMSIZ YAZI ÇİZİ ÇEVİRİ KÜLTÜR SANAT PAYLAŞIMLARI

ZeplinArt'ın yeni sayısını kaçırmamak ve daha fazla bilgi almak için zeplin@zeplinart.com'a mail atabilirsiniz.

SOSYAL MEDYADA BİZİ TAKİP EDİN

Twitter Instagram Linkedin Whatsapp Email Youtube

Copyright © 2024 ZeplinArt. Created by Seçil Tanrıverdi - Yazı Çizi Çeviri Bağımsız Kültür ve Sanat Platformu.