FOTOĞRAFIN CAZ SAATLERİ – 10

EL EMEKÇİLERİNE SELAM OLSUN
Yazı: Cumhur Ertekin (Hekim, Karikatürist, Akademisyen) / Fotoğraf: Lütfü Dağtaş
El emeği ile meydana getirilen ürünler 18’nci yüzyıla dek bireysel insan gücü ile üretiliyordu. 18’nci yüzyılda “Birinci Endüstri Devrimi” ile birlikte keşfedilen makinalar fabrikalarda çalışmaya başlayınca üretim artmış ve el emeği ile çalışanların çalışma olanakları azalmış ve yaşam koşulları tehlikeye girmişti. Bu durumda el emekçileri yanlış bir hedef olarak makinaları seçmişler ve özellikle İngiltere’de makinaları kırma eylemine girişmislerdi.
Uzun mücadelelerden sonra emekçiler sömürü nedeninin makinalar değil, insafsız işverenler ve vahşi kapitalizm olduğunu anlayınca sendikalar şeklinde birleşmeye gitmişler ve bir sınıf mücadelesi başlamıstır. İş ve emek alanında belirli bir stabilite ortaya çıktıktan sonra da bu kez dünya piyasasında el emeği ile yaratılan ürünler bir sanat eseri gibi aranır hale gelmiştir. Bir emekçinin akıl ve kas emeğini ortaya koyarak meydana çıkardığı eserler bugün artık tüm dünyada hangi sınıftan olursa olsun en çok işe yarayan veya estetik değeri olan ürünler olarak herkesin evinin baş köşelerinde yer almaktadır.
Kısaca şunu söyleyebiliriz: İnsan emeğini güzelleştiren ilk adım akıl ve kas gücünün işbirliğinden doğmaktadır.