Zeplinart ailesi iki yılı aşkın bir süredir bir arada. Karşıyaka’nın Bostanlı mahallesinde bir kitap kulübü serüveniyle başlayan yolculuğumuz önce sinema toplantılarıyla daha da renklendi ve ardından yazı grubunun oluşumuyla, birlikteliğimizin yaratıcı boyutu www.zeplinart.com sitemizin kurulmasına ve bu site üzerinden hem blog paylaşımları hem de dijital dergi yayınına doğru evrildi.
Bir yılı aşkın süredir web sitemiz üzerinden gerçekleştirdiğimiz kültürel paylaşımlara gerek katılımcı dostlarımızdan, gerekse okurlarımızdan olumlu geri bildirimler alıyoruz. Bu da bizi paylaşımlarımızı basılı materyale dönüştürme konusunda yüreklendirdi. Dergi ve kitap basımının ekonomik açıdan giderek çok zorlaştığı bir dönemde, buna sürdürülebilir bir girişim gözüyle bakmayanlar olsa da bu yönde cesur ve inançlı olduğumuzu düşünüyorum; bir işi samimiyetle, sahicilikle, zihnen ve kalben bir adanmışlıkla yaptığınızda çoğu zaman engeller aşılıyor ve ortaya dünyanın en güzel bebeği çıkıyor. Ben de dergimizi bu en güzel bebeklerden biri olarak görüyorum. Onu büyütmek boynumuzun borcu. Yolumuz uzun ve meşakkatli; yine de tüm yorgunluğa değer.
Gerek dijital yayınlarımızda, gerekse baskıya yöneldiğimiz bu aşamada, bizden yazı, fikir ve önerileriyle desteğini esirgemeyen başta sayın Enis Batur, sevgili Tarık Günersel, sevgili Lütfü Dağtaş ustalarımıza; yazılı ve görsel yapıtlarıyla katkı sunan tüm sanatçılara, yazar ve şairlere, hiç kuşkusuz bir aileye dönüşen Zeplinart yazı grubuna, editör dostlarıma; bu süreci besleyen kitap, sinema, felsefe buluşmalarına katılan tüm arkadaşlarımıza, elbette tüm toplantılarımızın birikimli moderatörlerine ve atölyelerimizin yetenekli eğitmenlerine özellikle teşekkür ediyorum. Gerçekten kolektif bir emekle, yoğun bir çalışmanın altından ustalıkla kalkıyoruz, hep birlikte.