Bu satırları kaleme aldığım dakikalarda aylardır bizi bunaltan sıcaktan kurtulmanın, esintili bir eylül havasına kavuşmanın hafifliğini hissediyorum. Bizi tozdan, topraktan; cayır cayır yanan ormanlarımızdan geriye kalan kül katmanlarından belki bir nebze arındıracak; bolluğun, bereketin kapısını az da olsa aralayacak yağmuru özlemle, tedirginlikle, endişeyle bekliyorduk ve nihayet o da geldi İzmir’imize. 

Böylece biz de sonbahara merhaba, diyoruz. Siz okurlarımızı yeniden selamlıyoruz.