Efsun
Ağzım bal yemişti, topuklarım yukarıda,
Kavrulan bağrımda, elin tutardı bir katre su.
Pamuklara sarmala, sev güzel canı, al telaşımı,
Ölümü anladım, göğsüne yasladığımda başımı.
Minnet doğurur anılarımız, göğe yükselir ikiz kule,
Unuttum zamanı, kutsandım avuç içlerinde,
Soluksuz derinlikti kucağımda zaman,
Aldanmayı kabullendim bile bile.
Bir yaz akşamından ibaretti bütün hayatım,
Her şeyi yanlış anlamışım, şimdi farkındayım.
Tamamlanmış mıydım? Doyurdun yoksulu,
Özüm tek nefesti, belirdi sükûtun huzuru.
Durdu kahkahalar, gülüşmeler ve kalp atışları,
Bu kadarı fazla, nereye atacağım olmayı?
Sustum ve son cümlem yankılandı,
Sözcükten oluşan büyüm bu kadardı.
İlgili gönderiler
Katarsis
dıranas'ın şiirindeki fahriye abla değildir cahide
halime'yi samanlıkta bastılar türküsündeki hiç değil
...
gece sanrıları
Gün battı
Açtın kafesinin kapısını
Ruhundaki hayvanı dünyaya saldın.
Gün battı.
Yedekte ...
KUL HAKKI
-Semaaa, sen misin?
-Kim olacak anne? Benim tabii.
-Hoş geldin, hele şükür bir evin olduğu aklına geldi....
eski ev
eski bir ahşap ev vardı
bir merdiven çıkardı yukarı
evin dibinde bir asma
beklenirdi gelmesi akşamın
...
MÜZİĞİN VE EDEBİYATIN PEŞİNDE GEÇMİŞ BİR YAŞAMIN FAİLİ : BELGİN KARABULUT
Karşıyaka’nın doğalcı, gerçekçi, izlenimci, dışavurumcu roman türlerinden, hele hele Yeni Roman denen zırvalar...
Emıly Dıckınson (1830-1886)’dan İki Şiir
Emily Dickinson, entelektüel birikimine karşın yaşamının önemli bir kısmını dış dünyadan yalıtılmış, münzevi b...
Ona Kim Olduğumu Söyle
Odanın duvarları üzerime geliyor. Gözlerimi kapıyorum. Bitmek bilmez bir uğultu kulaklarımda. Gözlerimi açıyor...
Boşluk
Sıcak bir yaz akşamı koltuğa uzanmış tavandaki avizeye bakıyordum. Yırtık sinekliği fırsat bilip içeri girmiş ...