“ilân”
bir şair aranıyor
fuar ada gazinosu sosyetik tavernasında aşk,
kadın ve içki mevzuunda davet edildiği masalarda
şiir söyleyebilecek bir şaire ihtiyaç vardır.
ücret kabiliyete göre verilecektir.
ufak tefek gençten bir kadındı, sırtında eski ama temiz bir pardesü vardı.
gazino müdürünün odasının kapısında bir heykel gibi dimdik duruyordu.
nice sonra müdür başını kaldırdı.
ona bakan heykel o anda konuştu:
– gazetedeki ilân için gelmiştim, efendim…
kısık bir sesle söylenen bu sözlere müdür önce anlam veremedi.
– hangi ilanmış o, burada kadın çalışamaz…
– ilânda şair aradığınız yazılıydı…
genç kız “şair” sözcüğünü yüksek sesle ve farklı bir edâyla söyledi.
– haa o mu… biz şiir okuyan bir erkek şair için vermiştik o ilanı. siz şiir bilir misiniz?
– bilirim, kendi şiirlerim de vardır.
– “şair” siniz yani! çok gençsiniz, gerçekten öyle mi?
– şaire! okuyabilirim isterseniz, çok şiir bilirim. kimden istersiniz, hemen okuyayım.
yüksek sesle konuşunca sesinin güzelliği, rengi ve ahengi daha iyi anlaşılıyordu.
– ama siz kadınsınız ve biz burada kadın çalıştıramayız. sadece vesikalı kadınlar çalışabilir, burası gibi içkili gazinolarda.
– nereden alınıyor o vesika?
kendine güveni müdürü çok şaşırttı ve adam gülmeye başladı…
genç kadın müdürün tavrından cesaret alarak iki adım daha attı ve müdürün masasının önüne geldi.
– kaç yaşındasınız siz, anneniz, babanız, eşiniz var mı?
– ondokuz, hayır hiç evlenmedim, yaşlı bir teyzem var, onunla yaşıyorum… teyzem artık çalışamıyor, onun için benim çalışmam gerekiyor.
– adın ne? teyzeniz ne iş yapıyor?
– meryem! terzidir. çok da beceriklidir ama gözleri görmüyor artık. okuduğum için bana terzilik öğretmedi. lise ikiye kadar okudum, fransızca ve rumca da bilirim… lütfen söyleyin o vesikayı nereden alınıyorsa gidip alayım. çok şiir bilirim. fransızca ve rumca şiir de okuyabilirim ayrıca. teyzemden öğrendim bu dilleri…
müdür uzun uzun kızın yüzüne baktı, sonra elini masanın çekmecesine atıp bir zarf çıkardı ve cebinden çıkardığı iki adet elli lirayı o zarfa koyup kıza uzattı.
– bu avansınız! cumartesi akşamı altıda burada olun, vesikanızla ben uğraşacağım..
cumartesi gününe kadar müdür meryem’in adının aslında marika olduğunu, büyük izmir yangınında anne ve babasının yanarak öldüğünü, 1919’da gerçek teyzesinin izmir’den kaçtığı sırada 1,5 yaşında olan marika’yı komşusu terzi fatma’ya bıraktığını, fatma’nın onu kendi nüfusuna kaydettirdiğini, okuttuğunu öğrendi. müdür o sırada terzi fatma’yla görüştü ve onunla evlenmesine onay vermesini de sağladı. karşılığında da onlara ölene kadar bakacağını vaât etti.
meryem cumartesi günü ada gazinosuna gitti. o gün müdürün odasında kurulan bir masada ağırlanan, ikisi kadın dokuzu erkek, 11 müsterinin ve müdürün huzurunda aşk, kadın ve içki üzerine şiirler okudu meryem. hizmet eden garsonlarla birlikte ayakta duruyor, masanın etrafında gezinerek şiirlerini okuyordu. ikinci haftanın sonuna kadar on gece boyunca saat bire kadar farklı kişilere şiirlerimi okumayı sürdürdü meryem.
15. gün müdür terzi fatma’yla yaptığı anlaşmadan söz ederek meryem’e evlenme teklif etti.
meryem teyzesiyle konuştuktan sonra müdüre “olur” dedi. iki ay içinde de evlendiler. müdür terzi fatma’yı da kendi evine aldı. ilk çocukları olana kadar beş yıl boyunca önce müdürün odasında kurulan masada sonra da gazinoda kadın müşterilerin de olduğu bazı masalarda, kendi şiirleriyle birlikte zamanının ünlü şairlerinin şiirlerini türkçe, fransızca ve rumca olarak okudu meryem.
çok sayıda izmirli, şaire meryem angın’ı ve şiirlerini, özellikle de şiir okuyuşunu ve şiiri çok sevdi. ahmet haşim’i, melih cevdet’i, orhan veli’yi, mallerme’yi, baudelaire’i, verlaine’i, ritsos’u öğrendi ve şiirlerini duydu.
bu beş yıldan sonraki dönemde meryem ikisi erkek üç de çocuk sahibi oldu.
kendi şiirlerini hiç yayınlatmadı, sadece kendi defterlerinde sakladı.
meryem angın ölürken bu defteri kızı nursel’e bıraktı.
nursel ve eşi 1970’te tutuklandığı sırada evinden alınan kitaplar arasında neryem angın’ın şiir defteri de vardı ve o defteri bir daha kimse bulamadı.(*)
___________
(*) yıllar sonra bir gün sahafları dolaşan 65 yaşında bir adam, iç kapağının arka sayfasında “sevgili meryem angın beni affetsin” şeklinde bir ithaf bulunan, arka kapağındaki biyografisinde “emekli bir komiser yardımcısı” olduğundan söz edilen necati siroğlu isimli bir amatör şair tarafından yazılmış “sırlarım” adlı 274 sayfalık bir şiir kitabını buldu.
2023 / sarnıç
Yorum Gönder